Merhaba!
Ben sürekli geliştirilmekte olan Manisa Büyükşehir Belediyesinin yapay asistanıyım.
Size her zaman doğru bilgiyi veremeyebilirim ama yine de elimden geleni yapacağım 🙂
Size nasıl yardımcı olabilirim?

Web sitemizi ziyaret ettiğinizde, IP adresiniz otomatik olarak toplanır.
Bu bilgi, güvenlik önlemlerimizi artırmak, hizmet kalitemizi iyileştirmek ve yasal gerekliliklerimizi yerine getirmek için kullanılmaktadır.
IP adresiniz, kimliğinizi doğrudan belirlemek amacıyla değil, güvenliğimizi sağlamak, dolandırıcılığı önlemek ve teknik sorunları gidermek gibi amaçlarla kullanılmaktadır.
Sohbete başladığınız an bu yükümlülüğü kabul etmiş sayılırsınız.
ISINMA ŞEKİLLERİ, TEHLİKE VE RİSKLERİ
25.10.2021 09:31

Önümüz kış, ısınma ihtiyacı başladı, başlayacak. Hatta bazı bölgelerde hava iyice soğudu, bazı bölgelerde ise serinlik hakim. İnsanımız ise bu kış mevsiminde ısınma ihtiyacını 3 farklı şekilde karşılıyor.

Birincisi kati yakıtlı veya gaz yakıtlı soba kullanıyor. Özellikle kırsal yerleşim alanlarda katı yakıtlı soba kullanım oranı hâlâ çok yaygın.

İkinci ısınma şekli elektrikli ısıtıcılar; Elektrikli sobalardan, klimaya kadar,

Üçüncüsü ise yine katı, sıvı veya gaz yakıtlı kalorifer sistemli ısınma şekli.

Bu üç ısınma şekli de az veya çok bünyesinde tehlike barındırmakta, can veya mal kayıplarına sebep olmaktadır.

1-İlk olarak birinci ısınma şekli olan ve diğerlerine göre daha çok tehlikeyi bünyesinde barındıran Soba kullanımı üzerinde duracağız.

Soba kullanımı, dikkat edilmediği zaman maddi kayıplar yanında can kayıplarına da neden olan  birçok  sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu sonuçları iki temel başlıkta inceleyebiliriz.

a.Karbonmonoksit  zehirlenmesi

1.       Baca tıkanıklığı

2.       Hava şartları

b.Sobadan kaynaklı  yangınlar: Bu da üç  farklı şekilde ortaya çıkmaktadır.

1.       Soba yakılma esnasında meydana gelen parlama sonucu oluşan  yangınlar

2.       Aşırı yakılan  sobadan kaynaklı  ısı transferi

3.       Temizlenmeyen bacaların  yanması, ardından ısı  transferi  veya  kıvılcım  sıçramalarıyla yangına  dönüşmesi

 

a.       Karbonmonoksit  Zehirlenmesi

Kış  mevsimi başladığında  sıkça  duyduğumuz  olaylardan birisidir. Bu olay gerek işyerlerimizde gerekse evlerimizde kullandığımız sobadan kaynaklı  olarak meydana gelmektedir. Temizlenmeyen bacalar, uygun kurulumu yapılmayan  sobalar karbonmonoksit zehirlenmesine yol açmaktadır. Karbonmonoksit; Kokusuz, yanıcı, Zehirli, renksiz ve tatsız bir gaz olup, sessiz katil olarak adını almıştır.

Isınma  amaçlı  kurulumunu yaptığımız  sobalar, tıkalı, temizliği  yapılmamış  bacalara bağlandığında  veya baca ağzından  oldukça uzak, uzun yatay boru kullanıldığında tam yanma gerçekleşmeyecek, baca çekişi  yeterli olmayacak ve dolayısıyla da içeriye  karbonmonoksit dolarak zehirlemeye yol açacaktır. Yine bir başka faktörde hava şartlarının rüzgârlı  ve fırtınalı  olması durumunda da bacanın geri tepmesine bağlı olarak benzer olay gerçekleşerek oda içerisine karbonmonoksit dolmasına  neden olacaktır ki  bunun neticesinde de yine zehirlenme olayı  meydana gelecektir. Bunu önlemek için rüzgâr gülünün veya baca şapkasının kullanımı tavsiye edilebilir.  Bu karbonmonoksit zehirlenmeleri insanları en çok  uyku halinde yakaladığına  şahit  oluyoruz.

Karbonmonoksit çok azda olsa havadan hafiftir. Ancak  ortamda birikmemesini etkileyecek veya açık pencereden hemen tahliye olabilecek bir oranda değildir.29 olan hava  ağırlığına  göre karbonmonoksit  gazı  28’dir. Bu da gösteriyor ki oda içerisinde hafif yukarı  doğru  bir konumda birikme  meydana gelmektedir. Böyle bir ortamda  yerde sürünerek  dışarı  çıkmak  faydalı  olacaktır.

b.       Sobadan kaynaklı  yangınlar

Yukarıda  özetlediğimiz gibi üç farklı  durumda karşımıza çıkmaktadır.

Birincisi sobayı  yakarken, kolay yanıcı  sıvı  kullanmamız. Benzin, tiner gibi maddeler çok düşük  sıcaklıkta bile yanıcı  buhar çıkarır, yanmaya hazır  hale gelir. Sobalarda yakıtı  tutuşturmak veya daha çok  yanmasını  sağlamak  için bu sıvıları  kullandığımızda, anı buharlaşma  ardından  parlama ve sonuçta yangın  meydana  gelecek, can ve mal kayıplarına  neden olacaktır. Bu tur olayları ise  her kış mevsimi içerisinde maalesef yaşayarak  görüyoruz.

İkincisi, aşırı  yakılan  sobadan kaynaklı  ısı  transferi sonucu meydana gelen yangınlar

Çok soğuk  olduğu  günlerde  sobalar   daha uzun süreli  ve aşırı  katı yakıt  kullanmak suretiyle daha çok yakılmaktadır.

Bu soba kullanımının  aşırı  olması, uzun süre yakılması beraberinde ısı transferi kaynaklı  yangınları  beraberinde getirmektedir. Soba yakının da bulunan eşyalar, kurutma amaçlı  asılan  çamaşırlar  aşırı  ısıdan etkilenerek tutuşabilmekte ve yangına  neden olmaktadır. Bunun yanında  aşırı  yanmadan kaynaklı  baca içerisinde  oluşan yüksek  ısı  bacanın geçtiği  bütün  katlarda bacaya bitişik eşyaları tutuşturabilmekte ve daire yangınlarına  sebep olabilmektedir. Sobaların  aşırı  yakılması  bazen de

sebep olduğu  baca  yangınlarıyla sınırlı  kalmakta daire yangınlarına  dönüşmeden söndürülmesi  mümkün  olmaktadır.

Üçüncü olarak yukarıda  kısmen değindiğimiz  Soba bacalarının temizlenmemesi sonucu yakılan soba ısısından  etkilenerek zamanla biriken baca içi  kurumları  tutuşturarak  baca  yangınına neden olması, buradan çıkan  kıvılcımların  aynı dairede veya diğer  dairelerde açık  baca ağızları veya kurum  alma ağızlarından  dökülmek  suretiyle  daire yangınına  neden  olduğuna  şahit  oluyoruz. Yine baca yangınlarının  ısı  transferi ile de yangınların meydana gelebileceğinden  yukarıda  bahsedilmişti.

Peki, soba kullanımında  nelere  dikkat etmeliyiz.

1.       Isıtma aracı olarak soba kullanılan yerlerde soba, tahta ve boyalı kısımlara zarar vermeyecek şekilde, altına metal kaplı tabla, mermer veya benzeri yangına dayanıklı malzeme konularak kurulur.

2.       Kış  mevsimi başlangıcında  soba kurulumu yapmadan önce  baca kontrolü, gerekiyorsa baca temizliği  yapılmalıdır.

3.       Kullanım sırasında soba kapakları açık bırakılmaz, altında ve yanlarında odun, çıra, kömür, kibrit, benzin, gaz ve benzeri yanıcı ve parlayıcı madde bulundurulmaz. İçindeki ateş, gerektiğinde kapaklı mangala alınır. Sobanın, kullanılmadığı mevsimde kaldırılması gerekir. Sobanın kaldırılmadığı yerlerde, kapaklar açılmayacak şekilde telle bağlanır.

4.       Odun ve kömür gibi katı yakıtlar ile yüksek oranda is bırakan sıvı yakıtlar kullanıldığı takdirde, borular ayda bir, bacalar ise iki ayda bir temizlenir.

5.       Baca temizliği, mahallin itfaiye teşkilatı tarafından yapılır. Ancak, bu konuda itfaiye teşkilatından aldığı izin ile ve belediye encümeninin belirlediği fiyat tarifesi üzerinden faaliyet gösteren özel firmalar var ise, temizlik onlara da yaptırılabilir.

6.       Is yerleri  özellikle  restoranlar en az iki ayda bir veya baca temizlik firmasının görüşü doğrultusunda belirlenen sıklıklarla baca temizliğini  mutlaka yaptırılmalıdır.

7.       Temizliği  yapılan  bacaya bağlanacak  sobanın baca ağzından  mümkünse 1,1.5 m arasında bir uzaklığa kurulmalı, boru bağlantılarında  sızdırmazlık  sağlanmalı, çatıdaki  baca ağzı  mahyadan  80cm yüksek  olmalıdır.

8.       Soba yakılmasında  benzin tiner gibi kolay yanıcı  ve parlayıcı  sıvı  kesinlikle  kullanılmamalıdır.

9.       Yanan soba yakınında eşyalar kesinlikle olmamalıdır.

10.     Soba Kurulu oda arada havalandırılmalıdır.

11.     Çocuklar ve yatalak hastalarımız, yaşlılarımız soba kurulu oda içerisinde yalnız kalmamalıdır.

12.     Yalnız yaşayan yaşlılarımız kömür yerine daha çok odunu tercih etmelidirler.

13.     Soba Kurulu oda dayatılacaksa soba mutlaka söndürülmelidir.

14.     Rüzgârlı veya fırtınalı havalarda baca çekişi izlenerek, takip edilerek soba kullanılmalıdır. Sürekli geri tepme oluyorsa kati yakıt sobaları kullanılmamalıdır.

Yukarıda bahsettiğimiz katı yakıt soba kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlara uyarsak, hem karbon monoksit zehirlenmeleri hem de olası yangınların önüne geçmiş olacağız.

2.Isınma şekillerinden ikincisi de Elektrikli ısıtıcılar.

Bunların başında elektrikli ısıtıcılar ve klimalar gelmektedir. Bu tür ısınma şeklinde sobadan kaynaklı tehlikeli durumlara benzer sadece yangınlarla karşılaşmaktayız. Bakımsız cihazlar, standart dışı elektrik tesisatları ve aşırı yüklenme olası yangınları beraberinde getirmektedir. Özellikle aşırı soğuk havalarda elektrik kullanımı artmakta, tesisatta aşırı yüklenme meydana gelmektedir. Eğer sistemde kaçak akım rölesi gibi tedbir alınmamış ise ark sonucu oluşacak kıvılcımlar yangın meydana gelmesine neden olacaktır.

Bu tür cihazları kullanırken özellikle klimaların bakımı yaptırılmalı, cihazlarımızın arızalı olmadığına dikkat edilmelidir. Birden fazla cihazın aynı prize bağlanmaması, çalışan cihazların eşyalarla temasının engellenmesi ile ark veya ısı transferi gibi yangınları doğuran sebeplerin önüne geçilerek olası yangınlar engellenebilir. Yine bu seyyar ısıtıcıların devrilmemesine, yaşlı ve yatalak hastalarımızın bulunduğu odalarda yakınlarında bulunmamasına dikkat edilmelidir. Bir başka ısınma şekli olan ve daha çok yatarken kullandığımız elektrikli battaniyelerdir ki bunlar da açık unutulmamalı, yatarken fişleri mutlaka çekilmelidir. Aksi takdirde aşırı ısınma yangın sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.

3.Bir başka ısınma şeklide kalorifer sistemi.

Kalorifer sistemli ısınmanın diğer ısınma şekillerine göre daha az riskli olduğunu, olası yangın çıkma riskinin ise çok daha az olduğunu söyleyebiliriz.

Kalorifer sistemli ısınma şekli merkezi olduğu gibi kat kaloriferi şeklinde de olmaktadır.

Merkezi sistemli ısınmalarda yakıt olarak katı, sıvı gaz kullanılmaktadır.

Kömür veya fueloil gibi yakıtlarda risk fazla iken, gaz kullanımında risk daha azdır.

Katı ve sıvı yakıtlarda risk daha çok kazan dairesinde söz konusudur. Kazan bakımsızlığı, arızası olası yangın riskini beraberinde getirebilir. Her kış mevsimi başlangıcında mutlaka düzenli bakım yaptırılmalıdır. Kalorifer bacalarının temizliği de unutulmamalıdır.

Gaz kullanılan kalorifer sistemlerinde ise risk çok az olmakla birlikte gerek merkezi gerekse kat kalorifer (kombi)lerinin yıllık bakımlar yapılmalı kontrolleri sağlanmalıdır. Gaz yakıtı kullanan özellikle doğalgaz kullanan kişiler şunu bilmelidir ki, bu yakıt güvenli bir yakıttır, dikkat edildiğinde riski yoktur, havadan hafif olduğundan tahliyesi kolaydır. Doğalgaz havalandırma menfezi hiçbir zaman kapatılmamalıdır. Proje dışı tesisattan kaynaklı ya da bilinçli olarak gaz kaçağına neden olunduğunda ancak bir risk ortaya çıkar; Gazı açık unutmak, yemek taşırmak gibi. Bunun dışında bir tehlikeden bahsetmek mümkündeğildir. Ancak sokaklarda dikkatsizce yapılan kazı çalışmalarında olası patlama ve yangın riskini görüyoruz.

Kalorifer sistemlerinde yakıt olarak dökme LPG de kullanılmaktadır. Bunlar bina dışında bir tankta depolanıp, boru hattı bağlantısıyla sisteme gaz verilmektedir. Bu tür ısınma şeklini tercih edenler; LPG tankını, binadan bağımsız olarak güvenli bir alanda kurmalı, yakıt dolum esnasında güvenliği en üst seviyede sağlamalıdırlar. En büyük risk LPG nin tanka dolum esnasında yaşanmaktadır. Yine Kalorifer kazanlarının da kontrolü periyodik olarak yapılmalıdır.

Birde mutfaklarda kullanılan LPG den kısaca bahsetmek isterim. Isınmaamaçlı pek kullanılmasa da mutfaklardaki ocaklarda kullanımı yaygındır. LPG havadan ağır bir gaz, dolayısıyla gaz kaçağı durumunda yerde birikir, mutfağın her noktasına dolar. Burada dikkat edilmesi gereken husus olası gaz kaçağına neden olabilecek etkenlere engel olmak; LPG(mutfak tüpü) değişimine çok dikkat edilmelidir, bilmiyorsak yetkililerden yardım almalıyız. Tüp bağlantı hortumu standartlara uygun en fazla 1,5 m. olmalı periyodik olarak değiştirilmesi yapılmalıdır. Bir de evlerde mümkünse piknik tüpü kullanmamalıyız.

Sonuç olarak her kış mevsimi gelmeden yukarıda bahsettiğimiz hangi ısınma şeklini kullanırsak kullanalım tedbirlerimiz almalı olası mal ve can kayıplarının önüne geçmeliyiz.

Bilenler bilmeyenlere mutlaka anlatmalı...

Sonraki Önceki
Manisa Büyükşehir Belediyesi © 2021 Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu